Ara:

Adalet ve Kalkınma Partisi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK PARTİ[1]), Türkiye'de, 2007 itibariyle faaliyet göstermeye devam eden bir siyasî parti. 2001 yılında kurulan partinin siyasî yelpazedeki yerinin muhafazakar sağ olduğu belirtilmektedir. Kurucuları ve partinin önde gelen isimlerinden bir kısmı, eski Fazilet Partisi'ne yakın ya da Fazilet Partisi kadrosundan olup, partinin kapatılmasından sonra kurulan ve devam niteliğine sahip olduğu kabul edilen Saadet Partisi'ne dahil olmamışlardır. Partinin gerek kuruluştaki gerekse sonraki dönemlerdeki kadroları farklı parti ve siyasî görüşlerden isimleri de barındırmıştır; genel olarak Fazilet Partisi'nin (veya ilgili siyasî geleneğin) bir devamı olarak gösterilmeyi şiddetle reddetmişlerdir ve Fazilet Partisi'nin bugün Saadet Partisi bünyesindeki kadrosu da aynı iddiayı reddetmektedir.

Adalet ve Kalkınma Partisi
AK PARTİ Amblemi
Bilgi
Genel BaşkanıRecep Tayyip Erdoğan
Genel Sekreteriİdris Naim Şahin
Kuruluş tarihi14 Ağustos 2001
KurucusuRecep Tayyip Erdoğan
Siyasi görüşüMuhafazakar
Yeraldığı Hükümetler58. - Gül Hükümeti
59. - 1. Erdoğan
60. - 2. Erdoğan
ÖncülüFazilet Partisi
İnternet Sitesiakparti.org.tr

Seçim tarihiAlınan OyOranıMilletvekili sayısı
200210.808.229%34,29365
200716.327.291%46,58341


Tarihçe

14 Ağustos 2001 tarihinde kurulmuştur. Kuruculardan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, İdris Naim Şahin, Binali Yıldırım ve Bülent Arınç parti'nin önde gelen isimleridir.Bünyesinde,MSP-RP-FP,ANAP,AP-DYP ve CHP kökenli isimleri bulundurmaktadır.

3 Kasım 2002 seçimlerinde en yüksek oranda oy alan parti olarak ( kayıtlı seçmenin %22,1'i; geçerli oyların %34,63'ü) Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu. O dönemde, aldığı bir ceza nedeni ile kabine ve TBMM'de yer alamayan Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bir Anayasa değişikliği ile yasağı kaldırılarak 8 Mart 2003 tarihinde yapılan yenileme seçimlerinde Siirt'te bir köy protesto olarak oy kullanmadığı için Siirt'teki seçimler yenilenerek Siirt'den milletvekili seçilerek Meclis'e girdi.

Abdullah Gül başkanlığındaki 58. Cumhuriyet Hükümeti'nin 11 Mart 2003 tarihinde istifasının ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den hükümeti kurma görevini alan Recep Tayyip Erdoğan 15 Mart 2003 tarihinde 59. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu.

akp, çeşitli partiler tarafından "şeriat yanlısı" olmakla, Saadet Partisi tarafından "muhafazakâr tabanın taleplerine göz kapamak"la, MHP tarafından da "milli çıkarlar"dan taviz vermekle suçlandı.

Akp'nin Avrupa Birliği üyeliği için Birlik siyasi koşullarına uyma ve reform çabaları da milli çıkarları zedelemekle ve yeterince milliyetçi olmamakla suçlandı. Örneğin partinin azınlık vakıflarına mülk edinme yasağı getiren yasayı değiştirme girişimi muhalefet tarafından engellenirken azınlıklar tarafından destek gördü. [2] Erdoğan, partisine yöneltilen milliyetçi

Bazı muhalifleri tarafından Milli Görüş hareketinin bir parçası olduğu öne sürülse de partinin önde gelen isimleri bu yakıştırmayı şiddetle reddetmektedir. Bunun medyaya yansıyan en belirgin örneği, partinin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasında "Milli Görüş gömleğini çıkardık" şeklindeki ifadesidir.[3]

ABD ile zaman zaman göstermelik olarak ve iç-siyaset için malmezeme çıkarma amaçlı sözde gerginleşen ama genel olarak iyi bir ilişki sürdürülmesi, farklı görüşlerden birçok kesimin tepkisini almış, amerikan emperyalizminin ve uluslararası sermaye gruplarının uzantısı olmakla suçlanmış ve AB'ye üyelik için iç politikaya getirdikleri düzenleme ve uygulamalar da bazıları tarafından batıcılık yaptıkları gerekçesiyle, bazıları tarafından ise bağımzıszlıktan ve ulusal çıkarlardan taviz verdikleri için, bazıları tarafından ise AB sebep gösterilerek uygulamalarına mazeret aradıkları gerekçesi ile tepki görmüştür.[4][5] Adalet ve Kalkınma Partisi 22 Temmuz 2007 seçimlerinde rakiplerini geride bırakarak eçimlerden birinci parti olarak çıktı.Seçimlerde kayıtlı seçmenin 50'ına yakınından, geçerli oyların ise %46,7'sinden oy alarak hükümeti kurma görevini aldı.

1 yorum:

Maneviyatçı-mukaddesatçı çevreler İ.İnönü'nün anti-emperyalist gençlere arka çıkmak için sarfettiği sanılan «İşgal de birdir, boykot da» sözünü bütünü ile unutmuş ve O'nu sadece Lozan'da yaptığı liboşluklarla anar olmuşlardır. BiNAENALEYH artık kutuplaşma değil, fakat ATATÜRK adı etrafında bütünleşmedir sözkonusu olan..

25 Temmuz 2017 11:56  

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa